23 Mar 2013

Pazar

  Ne kadar şehirde yaşarsanız yaşayın en azından birkaç defa gitmişsinizdir pazarlara... Ne kadar yasak olsa da bağırarak müşteri çağıran pazarcıları da görmüşsünüzdür sanıyorum. Samimi bir üslupla 'Gel abla gel! Şekerpare bunlar! Hakiki Malatya kayısısı!' ya da 'Gel vatandaş gel! Domatese,bibere,patlıcana gel! Bedava bunlar gel!' demeleri benim çok hoşuma gider. Kimisi için 'gürültü kirliliği' olan bu sözler, bana göre pazarı pazar yapan en önemli şeylerden biri. Bir düşünsenize sessiz,sakin bir pazar. Çıt dahi çıkmıyor. Orada müşteri fiyat sormaya bile çekinir -sözde- 'gürültü' olacak diye.
  Kuzenim 5 sene Amerika Birleşik Devletlerinde yaşadı. Döndüğünde ilk gitmek istediği yer;PAZAR! 'Neden?' diye sordum. ''Ülkemin insanlarını özledim. Orada hiç Türkçe konuşacağın insan yok. Hatta buradakiler gibi pazar bile yok. Herkes büyük marketlerden alışveriş yapıyor. Bir kere dalıp kasiyere 'Bu en son ne kadar olur?' diye sordum. Kızcağız şaşkın şaşkın 'What?' deyince anladım ki Türkiye gibi samimi bir ülkede değilim. Orada herkes kumaş pantolonlu,beyaz gömlekli. İyi ki yanımda kumaş pantolon ve gömlek götürmüşüm. Yoksa herkes bana tuhaf tuhaf bakacaktı. Orada ip askılı da giyemiyorsun. 'Nataşa' diye peşine takılıyorlar.'' dedi.
 Ardından annemin teyzesi,oğlu ile birlikte dünya turuna çıktı. (Kendisi 73 ,oğlu 46 yaşında) en beğendikleri yer ;Türkiye! Samimiyetiyle,lezzetli yemekleri ve doğal güzellikleriyle Türkiye kadar güzel bir yer yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarda argo ve benzeri kelimeler kullanmamaya dikkat ediniz.
Türkçenin imla kurallarına uymaya özen gösteriniz.
+18 içerikli yorumlar yapmayı aklınızdan geçirmeyiniz.
Facebook ve Twitter Türkçesiyle yazılmış; k ve v harfleri yerine q,w,x harfleri kullanılan yorumlar okunmadan silinecektir.