5 Nis 2013

Mersin'in Gülnar İlçesi ve Aydıncık

  Kışı Akdeniz kıyısındaki otlaklarda geçiren yörükler,ilkbahar gelince çadırlarını söker,göç türküleri söyleyerek yaylaların yolunu tutarlarmış.Dumanlı dağlara kavuşmanın sevinci içinde yörükler gece demez, gündüz demez yol alırlarmış. Kervanın başını o yıl evlenecek bir yörük güzeli çekermiş.

  Yaylalara varınca yörük beyleri yaz aylarının belirli günlerinde Anay Pazarı'nda toplanırlarmış .Burada alışveriş yapılır, sohbetler edilir, eğlenceler düzenlenir, yenilir içilir, atalardan kalma tüm gelenekler sürdürülürmüş.

  Yörük beylerinden birinin Gül adında çok güzel bir kızı varmış. Bey her yıl güzel kızını da Anay Pazarı'na eğlensin diye getirirmiş.Bir başka Yörük beyinin Aydın adında oğlu,yine bir başkasının Nar adında bir oğlu varmış. Her iki beyin oğulları, her yıl bu pazara gelirlermiş. İkisi de Gül Hanımı görünce hayran olmuşlar ve ertesi yıl yine Anay Pazarı'nda Gül Hanımı babasından istemişler.

  Gül Hanımın babası bakmış, her iki delikanlı da yakışıklı, her ikisi de güçlü ve bilgili, bir seçim yapamamış. Bunun üzerine Aydın Bey'le, Nar Bey'i çağırarak, ''Her ikinizi de çok beğendim. Aranızda bir seçim yapamayacağım. Onun için ikinizden de bir dileğim olacak. Verdiğim işi hanginiz daha önce bitirirse, kızımı ona vereceğim'' demiş.

  İki bey oğlu buna razı olmuşlar.
  ''Sen, Nar Bey, Hacı Bahattin Köyünden Gilindire'ye su getireceksin.''
  ''Sen, Aydın Bey, Gilindire'ye dört ayak üstüne mermerden eşi bulunmayacak bir eser yapacaksın. Yalnız tek başınıza çalışacaksınız. Verdiğim işi kim daha önce bitirirse, kızımı o alacak''demiş.

  Gençlerin ikisi de heyecanla işlerinin başına koşmuşlar. Nar Bey suyun gözünü bulmuş, taşları oymuş, su boruları yapmış, dağları delmiş, suya yol açmış, sonrada bu borularla Gilindire'ye su akıtmış ve işini bitirerek Gül Hanımı almış.

  Kırk gün kırk gece süren düğünde, eğlenceler düzenlenmiş, yağlı güreşler yapılmış, davullar çalınmış. O günden sonra Anay Pazarı'na, Gül Hanım'la Nar Bey'in anısına, 'Gülnar' denmiş.

  Aydın Bey'e gelince , Gül Hanım'ın babasının istediği dört ayağı yapmış, ama bu dört ayak üzerine, nasıl bir mermer oturtayım, diye uzun uzun düşünürken, Gül Hanım'ın Nar Bey'le evlendiğini duymuş. O kadar üzülmüş ki, işini yarım bırakmış. Sevilen bir bey oğlu olduğundan, Gilindire'ye de Aydın Bey'i anımsatsın diye 'Aydıncık' demişler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarda argo ve benzeri kelimeler kullanmamaya dikkat ediniz.
Türkçenin imla kurallarına uymaya özen gösteriniz.
+18 içerikli yorumlar yapmayı aklınızdan geçirmeyiniz.
Facebook ve Twitter Türkçesiyle yazılmış; k ve v harfleri yerine q,w,x harfleri kullanılan yorumlar okunmadan silinecektir.