10 Haz 2013

Herkese Helal , Müslümana Haram...

Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap …Şükrü olan 

muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:

“Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”

Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye…

Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni


İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama 

suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye 

çıkışmışlar adama. Adam:

- “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…”dedikçe kadı kızmış:

- “Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzurunu kaçırdın, katlin 


vâciptir!” demiş. Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:

- “Nedir gerekçen?..” diye sormuş. Adam:

- “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, 


adam yaka paça saraya götürülmüş… Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da 

meraklanırmış:

- “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın,hem de her kula 


helâl,Müslüman’a haram yazarsın?..” Adam, başı önünde konuşur:

- “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”

- “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”

- “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”

- “Eeee?!..”-

“Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, 


bir hafta tutun. Bakın neler olacak…” Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, 

başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse 

söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre ülkelerden bile elçiler 

gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:

- “Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer 


Sultan’a teşekkürler, hediyeler...

- “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı 


şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak 

devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir 

fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… Din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir 

sarılmışlar birbirlerine… Sultan:

- “Bitti mi?..” demiş adama.

- “Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.

- “Şimdi nedir isteğin?..”

- “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, âlimini alınız minberinden…” Adamın dediğini 


yapmışlar, Ulu Câmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler…

Ve  bir ALLAH’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa vaazı bitene 

kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran 

olmamış… 

Geçmiş bir hafta, “Nerde imam?” diye gelen-giden yok!. Halk hâlinden memnun, başlamış bir 

dedikodu, o geçen hafta tutuklanan koca âlim için:

- “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”

- “Kim bilir ne suç etti de tevkif edildi!..”

- “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”

- “Sorma, sorma…”

Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana 


sormuş:

- “Eee, ne olacak şimdi?.. Adam:

- “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.” “Haklısın” demiş 


padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde 

konuşmuş:

- “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?..”

Sultan acı acı tebessüm etmiş:

- “Hava bile haram, hava bile!..” demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarda argo ve benzeri kelimeler kullanmamaya dikkat ediniz.
Türkçenin imla kurallarına uymaya özen gösteriniz.
+18 içerikli yorumlar yapmayı aklınızdan geçirmeyiniz.
Facebook ve Twitter Türkçesiyle yazılmış; k ve v harfleri yerine q,w,x harfleri kullanılan yorumlar okunmadan silinecektir.